Özür dilerim…
Her mesleğin kendine göre zor yanı vardır. Ama gazetecilik zor iştir. Herkes yapamaz. Herkes bu yükü, bu ağır sorumluluğu taşıyamaz, kaldıramaz.
Malum iki gündür yaygın basında televizyonlarda, gazetelerde, internet sitelerinde yayınlanan bir haber…
Dünden beri telefonlarım susmak bilmiyor. Yaşadığım küçük bir sağlık problemi nedeniyle ve bu iğrenç olayla ilgili arayanlara cevap vermekten bıktığım için kapattım telefonlarımı.
Utanç duydum. Kahroldum !..
Söyleyecek yazacak hiçbir kelime bulamıyorum. Ne söylenebilir ne yazılabilir? Böyle iğrenç bir olay karşısında…
Susmak mı, haykırmak mı?
Lanetler okumak mı, Allaha’a havale etmek mi?
Hiçbir şey …
Yüreğimin sıkıştığını hissetmekten başka…
Hiçbir şey söyleyemiyorum…
Her zaman Karabük’ü, Karabüklüleri sevdiğimi söyledim, yazdım… İki gündür Karabük dışından arayanlara ne diyeceğimi ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
Susmaktan başka ne diyebilirsiniz?
Gazetecilik mesleği sorumluluk ister, kim ne derse desin “Ben önce insan, sonra gazeteciyim!..” diyebilmek önemli olandır. “Babam olsa haber yaparım” sözünün arkasına sığınmak mı gazetecilik…
İkisi de insanlıktan nasibini alamamış.
Allah akıl fikir versin, Allah ıslah etsin her ikisini de…
Özür dilerim, Karabük’ün böyle bir haberle ülke genelinde hatta ve hatta dünyada tanınmasından dolayı gerçekten üzgünüm ve özür diliyorum…
320