Doğru, Farklı Karabük Haberleri

Günlük

Ne ararsan var !..

Yüzlerce insan kadın, çoluk, çocuk günlerdir yürüyor. ‘İşçi sendika omuz omuza’ sloganları atarak.
Sıcak bir yandan, tehditler, şantajlar bir yandan…
Ne ararsan var…

Hatta çocuklar yürütülüyor…
Çocuklara da slogan attırılıyor…
Ne ararsan var dedim ya!
Açıkca çocuk istismarı bile var..
Beni en çok etkileyen de bu oldu.

Zaten amaçlarıda bu ya, kullanmak… Çocukları öne sürüp kullanmak.
Ne diyeyim?

***    ***    ***

Ne ararsan var!…
Kışkırtma, sindirme, korkutma, tehdit, hakaret, yuhalama, ıslıklama ve acıtasyon her şey var…
Daha bitmedi,
Ve olmadık eleştiriler.
Eleştiri de değil iftiralar, karalama, çamur at izi kalsın taktikleri.
Karabük Basını için satılık-kiralık kalem sözleri…

Yayın kuruluşlarının önünde toplanarak bağırmak yuhalamak, tehditvari el kol hareketleri…
20-30 kişi ziyaret adı altında gazetelere BASKI ve SİNDİRME yolları!..

Aynı işyerinde çalışan arkadaşı için “etek giydireceğiz” gibi sokak ağzı da değil, bir acayip ve tuhaf hemde oldukça tuhaf sözler… Gazetecilik meslek hayatımda görmediğim, duymadığım adı HAK ARAMA MÜCADELESİ diye yapılanlar.

Evet bitmedi daha neler neler…

Ya gazeteci arkadaşımız Ayşe Çınar’a yaptıkları. Yakışır mı, olur mu böyle bir şey.. Yaptılar işte, NE ARARSAN VAR dedim ya… TRT Anadolu için program çekimi yapmaya gittiği Ereğli’de bayan gazeteci arkadaşımızı takip etmeler, siyah takım elbiseli adamların ona adeta gözdağı vermek istercesine iki adım ötesinden taciz etmeleri…

Yine gazeteci arkadaşımız Şükrü Gökkaya’ya yapılanlar, telefonla tehditler, saldırı, darp, yumruk…

Tuzlu salatalık (!) göndermeler falan… Hiç duymuş muydunuz böyle çirkin böyle iğrenç hakaretler?

Birde başka boyuttan saldırılar…
Buradan yazmak istemediğim daha neler neler…

Hadi ASLANLARIM… Emekçi köleler… Devam.. Durmayın AZ KALDI… Bu iş Bitti… gibi yazılar, tahrikler, kışkırtmalar, aldatmalar, kandırmacalar, göz boyamalar.

***    ***    ***

Ne yazdıysam, ne söylediysem her zaman arkasındayım İşte Haziran ayında yazdıklarım;

Bir haftadır Karabük’te gündem yoğun. Kardemir işçilerini temsil hakkı yani iki sendikanın yetki mücadelesi kente de yansıdı. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın Karabük’e gelişi ve bu gelişte yapılan karşılamadaki kalabalık konvoy ardından yapılan üye kayıtları ve açıklamalar…
İşçisinden, esnafından tutunda herkes soruyor, “Sizce ne olur?” diye…
Her zaman çalışan kazanır. Bizim isteğimiz sosyal barışın bozulmaması. Karabük’te huzurun bozulmaması…
Kim saldırganlıktan ne kazandı?
Kim karalamaktan ne fayda kazandı?
İster Türk Metal yetki alsın, ister Çelik-İş alsın…
Kazanan Kardemir işçisi olsun.
Kazanan Karabük ve Karabüklü olsun…

***    ***    ***

Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak Karabük’e ilk geldiği gün, hani şu yüzlerce araçlık konvoyla geldiği gün, işyerimizin hemen bir alt kattaki Türk Metal Karabük Temsilciliğinde toplantı yapmadan önce yanına gittim. “Hoş geldiniz Sayın Genel Başkan demokratik hakkınız olan bu sendikal mücadelede, size şahsım ve Karabük Basını olarak başarılar diliyorum” temennisinde bulundum. Sonra bu yukarıda anlattıklarım, tehditler, hakaretler, ne ararsan var dedik ya.. Sayın genel başkanın sanırım Karabük’te bir çok yaşananlardan haberi yok yada yanılttılar…

Artık olan oldu…

Tarihe not düşmek, tanıklık etmek bizim asli görevimiz…

İşçi kardeşlerimize sözüm yok. Biri komşum, biri akrabam, biri sınıf arkadaşım, biri okul arkadaşım, bir çoğu can yoldaşım… Daha ne diyeyim, ben Karabüklüyüm!..
Ben Karabük’ü ve Karabüklüleri seviyorum…
Ve kimsenin de mağdur olmasını ASLA istemem, üzerime düşen sorumluğun bilinciyle yapmam gerekeni her zaman yaparım.
Yeterki kırmadan, dökmeden olsun…
Yaptığımız basın açıklamasında UYARDIK…
Haklıyken HAKSIZ DURUMA DÜŞMEYİN diye…

***    ***    ***

KALLEŞ!..
Bu notta sana KALLEŞ ADAM!..

1981 yılında gazeteciliğe başladım. 137 günlük grevide gördüm, 8 Kasım eylemlerinide…
Meslek hayatım boyunca BENİ HİÇ KİMSE TEHDİT EDEMEDİ VE BUNDAN SONRA TEHDİT EDEMEZ DE…

KALLEŞÇE yapılacak her saldırıya her zaman hazırım. İşte buradayım; yerim, yurdum belli, Nerede olduğumu herkes biliyor.
Ben öyle çift korumaları da yetersiz bulup 3-4 koruma ile de gezmem…
Ben öyle senin gibi belime silah takıp da gezmem KALLEŞ ADAM!..

BEN KARABÜK CADDELERİNDE GECE GÜNDÜZ VARIM, DELİKANLICA, YÜREĞİMLE!..

Öyle sağda-solda; aşağı mahalle, yukarı mahalle dedikoducuları gibi KARABÜK’Ü TERK ETTİRECEM diye atıp tutmam.

Ben bilirim, sırtıma hançeri ilk saplayanı da, şimdi saplayacak olan KALLEŞİDE bilirim.
Hani ne diyordu şair; KORKUM YOK, KORKUM YOK SİZDEN!..

Bari bundan sonra Delikanlı ol, yiğit ol KALLEŞ ADAM.

 

3555

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir