COVID-19 hastasının ‘canı istedi’ diye evinde yemek
COVID-19 hastasının ‘canı fasulye istedi’ diye evinde fasulye pişirip hastaneye getirdiği için ‘Melekler’ dediğim hemşireden gelen mesajı yazmadan önce, neler oldu anlatmak istiyorum.
Gece saat 01’de sosyal medya hesabımdan bir bildirim geldi. COVID-19 ile ilgili ‘Mecbur kalmadıkça çıkmayın ve tedbirli olun’ yazımın altına bir yorum yapılmış…
Okuduğum zaman inanamadım.
Bu bir yorum değil adeta bir feryattı.
Bir hastanın canı fasulye istemesinin ardından ve sonrasında neler yaşandığını bilmenizi istiyorum ve o satırları aynen paylaşıyorum;
90 yaşında annemle babam yatıyordu covitten, annemin ağır kronik hastalığı var…
Bugün hiçbir yakınına haber vermeden ikisini de taburcu edip köye bırakmışlar, yeğenim durumlarını öğrenmek için aradığında durumu öğreniyor…
Test sonuçlarını sorduğunda pozitif deniyor ben de yeğenimden habersiz test sonuçlarını sormak için aradığımda negatif deniliyor…
10 dk sonra pozitifmiş “Bana negatif dediniz hangisi doğru?” dediğimde “Babanız negatif anneniz pozitif” deniliyor durumunu sorduğumda “Damardan mamayla besliyorduk” deniliyor.
Peki, kronik hastalığı olan 90 yaşında pozitif ve damardan mamayla beslenecek kadar ağır bir hastayı nasıl çıkarttınız dediğimde “Vitamin olsun diye mama verdik” deniliyor.
Bu insanlar şimdi köyde, ben covitten bir hafta hastanede yattım şimdi evde karantinadayım bakacak bir tas çorba yapacak kimseleri yok…
Hastalıktan ölmezlerse bakımsızlıktan Allah korusun ölecekler belki…
Çünkü covit oldukları için kimse yaklaşmayacak ve bu hastane çalışanları doktoru da dahil hastanede yatarken ablama ve bana annemle babama refakat etmemizi daha sonra bizzat karantinada olan kardeşimi ve beni ayrı ayrı arayıp refakatçi olarak gelip annemize babamıza bakmamızı söylemişlerdir.
***
Ertesi sabah bu feryadı sosyal medya hesabımdan tekrar paylaştım ve şu notu yazdım;
Not: Sayfamı takip eden hatta arkadaş listemde olan birçok yetkili var.
Mutlaka bu yazıyı okuyacaklardır.
Dilerim “insaflı” biri çıkar da gerekeni yapar…
***
Birkaç dakika içinde üst düzey bir yetkili aradı ve aileye ulaşmak istediğini söyledi.
Kısa bir sürede aileye ulaştım ve yetkililer gereken yanlışı düzeltmek için girişimde bulundular.
Aile ile yaptığım görüşmede çok daha farklı olaylara tanık oldum.
Örneğin iki hemşirenin COVID-19 hastasıyla nasıl ilgilendiklerini öğrendim ve bu önemli bilgiyi yazarken zorlandım.
Yazarken duygu seli yaşadığım ve yüzlerce kişinin etkileşimde bulunduğu yazı;
COVID-19 HASTASINA “EVİNDE FASULYE PİŞİRİP” GETİREN HEMŞİRE…
Karabük’ün bir köyünden 90 yaşında bir dede ve 87 yaşındaki eşi COVID-19 teşhisiyle KBÜEA Hastanesine yatırılıyor.
Birkaç gün sonra iki kızının da testi pozitif çıkınca onlar da aynı hastaneye yatırılıyor…
Oğlunun testi negatif çıkıyor ama evde 14 gün karantina zorunluluğu getiriyorlar.
Anne, baba ve kızları hastanede…
Oğlu ise zorunlu karantinada!
87 yaşındaki anne ayrıca “Lösemi Kanseri” çocukları morali bozulmasın, direnci kırılmasın diye anneye söylememiş…
Anne hiçbir şey yiyemiyor, acılar içinde sabahlara kadar inliyor.
İki hemşire çok ilgileniyor.
Biri yaşlı kadına, çarşıdan pijama alıp getiriyor, tabi ki parasını cebinden ödüyor.
Giydiriyor.
Her zaman temizliğiyle, ihtiyaçlarıyla ilgileniyor…
Diğer hemşire ise sürekli yanında…
Elleriyle yemek yedirmeye çalışıyor ama nafile yaşlı kadının içi almıyor yiyemiyor.
Hemşire bir akşam soruyor;
“Teyzem bir şey yemiyorsun ama yemek zorundasın canın istediği bir şey varsa sen bana söyle” diyor.
Yaşlı kadın;
“Fasulye” diyebiliyor…
O hemşire ertesi gün evinde fasulye pişiriyor ve bir küçük bir tencerede yaşlı kadına getiriyor.
***
Kim ne derse desin
…Ve ben bu yaşananları size aktarırken gözlerimden yaş süzülüyor.
Ellerinizden öperim
MELEKLER…
***
Ertesi gün bir tanıdığım aradı; “Evde fasulye pişirip hastasına getiren o hemşire eşim” dedi. Ayrıca eşinin İstanbul’da görev yaptığı zaman “YILIN HEMŞİRESİ” seçildiğini de anlattı. İsmini yazabilir miyim diye sordum. Tabi yazabilirsin dedi.
Ama iki dakika sonra bir mesaj geldi
İŞTE O MESAJ
Bu mesajdan sonra ben ne diyebilirim…
22099